Eylül ve Kırmızı

Aslında Eylül ü çok severim, severdim yani...Artık eskisi gibi hoş ve romantik gelmiyor. Kışın ve Ankara ya aylar boyu demir atacağımızın habercisi sadece. Yıllar geçtikçe iyice yaz insanı olmaya başladım. Bu aralar gezme tozma planı da görünmüyor ufukta. Yani gezelim görelim yazıları için beklemem lazım. Korkarım AVM ler labirent, biz içinde fare misali gezineceğimiz karanlık kış günleri çok uzakta değil. Sonra 9 ay beklemek zorundayız ki, yaz gelsin, hava ısınsın, denize girilsin, özgür olunsun vs vs...

Neyse moral bozmak istemiyorum. Bu arada dolabımı yerleştirip baharlık ve kışlıkları yıkayıp çıkarmam lazım. Bu arada verilecekleri vermem, alınacaksa ( ki kaçarı yok illaki ) yenileri almam lazım. Belki bu biraz motive edebilir, kimbilir.

Bir de fotoğraf ekleyelim. Kırmızıyı çok severim ama sadece aksesuar olarak, ya da ufak detayların üzerinde, yani aynen böyle...



2 yorum:

  1. Teşekkür ederim güzellik nehri, beyazı da vardı onu kaybettim bunu korumaya aldım :)

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı benimle paylaşmak ister misiniz?

Blogger tarafından desteklenmektedir.