Evet kulağa komik geliyor ama adı bu: Kolej montu :) Yıllardır var olan ama son zamanlarda tekrar yükselişe geçen bir parça. Bende kayıtsız kalamadım. Havalar ısınırken kendime bu şirin montu istedim. Hemen geldi, hemen de giyildi. Bunu çok sık giyeceğim şimdiden belli oldu. Diğer mont ve ceketleri de burada görebilirsiniz.

Shein Mont: Burada

Herkese sağlıklı güzel bir hafta dilerim...

Mustela'nın yeni serisi Maternite hakkında bilgi aldık.

Ve doktoru dinlerken ben :)

Bu güzel etkinlik için sevgili Gonca çok şık aksesuarlar hazırlamıştı ellerine emeğine sağlık.

Bizlere hem yeni ürünleri hem de bildiğimiz ve kullandığımız ürünlerinden oluşan biz paket hazırlayan Mustela ve Eda hanıma teşekkürler.



Emeği geçen ve katılan tüm blogger arkadaşlarıma bu güzel etkinlik için teşekkür ederim.
Sevgiler...

Larien Dijital kadrajından her foto ayrı güzel, ellerine sağlık...

Bu nazik davet için Ankara Etkinlik Ayşegül'e tekrar teşekkür ederim. Bu vesile ile daha önce bilmediğimiz bir mekanda güzel bir tadım yaptık, yeni lezzetler tattık, blogger dostlarla sohbet ettik :) Aklınızda olsun Podium AVM, Savor Döner, dönerini mutlaka deneyin.

Geçtiğimiz günlerde Holika Holika'nın ig sayfasından bloggerları davet eden çağrısı üzerine   Elcinify ve Öykütoşla beraber Armada'nın yolunu tuttum. Kısa bir süre önce ülkemize gelen markanın ilginç ambalaj tasarımları var. Ürünleri hakkında en ufak bir fikrim yoktu ve merak ediyordum. Armada mağazasına gittiğimizde henüz çok kişi yoktu. Bizi karşılayıp hoşgeldiniz, bugün şöyle bir etkinlik var, şunlar şunlar yapılacak diyen de olmadı. Biz de kendi kendimize oyalandık, ürünleri kurcaladık. Kapıdan giren herkese uygulanan %30 indirimden faydalanarak iki ürün aldım. Birkaç tane bloggerla tanıştım. Fazla kalmadan ayrıldık. umarım daha sonraki blogger etkinliklerinde insanların oraya gittiğine değecek bir etkinlik yapar Holika Holika. Gelelim ürünlere ve mağazaya...

Cupcake şeklinde tasarlanmış lip balmlar ilk gözümüze çarpan ürün oldu. 

Yumurta şeklindeki sabunları daha önceden duymuştum kullananlar memnun.

Ben ise ojeleri kurcalarken bu harika simli cilayı buldum. Sürünce muhteşem duruyor. Fiyatı 15 tl civarı.

Bir de kahve göz kalemi ihtiyacım vardı sırf denemek için alayım dedim. Oje neyse de bu kalemi gerçekten tavsiye ederim. Waterproof eyeliner yazıyor üstünde, yumuşacık bir kalem kolayca sürülüyor, kurur kurumaz sabitleniyor gün boyu akma dağılma yok. Rengi de koyu kahve içinde hafif simler var. Ben bayıldım, her gün kullanıyorum. Bunun fiyatıda 22 tl olması lazım. 

İndirim sonrası fiyatları yazıyorum, tam da hatırlayamadım aşağı yukarı bu fiyat olması lazım. Haa bu bloggerları ne diye davet etmişler derseniz haklarını yemeyelim taze ve lezzetli kanepeler vardı bizler için özel :)))

Biz de Öykütoşla son bi poz verdik ve Holika Holika ile vedalaştık...

Bir kadının anne olduktan sonra en zor kararlarından biri de bu sanırım: bebeğe kendin bakmak mı, işe geri dönmek mi? Ben şahsen bu kararı 14 ayda ancak aldım. Doğum izni, ücretsiz izin sonra da birikmiş yıllık izinler derken 14 ay boyunca  Öykü'ye bilfiil ben baktım. Bu süre içinde her gün ama istisnasız her gün düşündüm...İşe dönmeli mi, dönmemeli mi? Ve inanın aldığım en zor kararlardan biri oldu bu. İşe dönsem Öykü'ye kim nasıl bakacak, vereceğimiz paraya değecek mi, ben haftada altı gün çalışıp bebeğe, eşime, eve ve kendime nasıl yetişeceğim?... Kafamda döndü durdu bu sorular... En nihayet, 16 yaşında başlamış olduğum, üniversite sırasında bile part time işlerle devam eden çalışma hayatıma ara verme kararı aldım. Daha doğrusu eşimle beraber verdik bu kararı. Umarım hayırlısı olur. 

Bebekten sonra hem kadın olarak hem aile olarak evdeki hayat komple değişiyor. Evde olmak, bazı günler tüm vaktini ev işleri ve bebekle geçirmek hiç kolay değil. Hatta kişisel düşüncem çalışmaya dönmek bundan çok daha zahmetsiz olacaktı, orası kesin. Bir çok tanıdığım işyerine gidince dinlendiğini söylüyor, ev çok daha yorucu. Ama işte oradaki en kritik nokta; bebeği başkasına emanet etmek. Ve o "başkası" her kim olursa olsun o kişiye tam olarak güvenebilmek. İyi niyet kötü niyet meselesi de değil, kim bir bebeğe annesi kadar özen gösterebilir bilmiyorum. İnsan bazı zamanlarda tahammülünün ne kadar azaldığını şaşırarak görürken bir başkası nasıl daha sabırlı, daha anlayışlı olabilir? İşte aylar boyu bunu düşündüm. Sonunda belli bir yaşa kadar (ki bu yaş muhtemelen üç olacak) Öykü'ye kendim bakmak istediğime kesin karar verdim. Eşim de aynı fikirde olduğu için çalışma hayatım bir süreliğine son buldu. Bundan sonra ne olur ne biter bende bilmiyorum. Hayatın akışına bıraktım kendimi. Önce anne kimliğim var artık. Diğerleri anneliğin ardından...

Tabi bu kararın eğrisini doğrusunu, iyi-kötü sonuçlarını zaman içinde göreceğiz. Bense çalışma hayatı yerine blogger kimliğimi koyup ve yine aktif, sosyal ve üretken bir kadın olarak Öykütoşuma annelik yapmaya devam edeceğim. Her seçim bir yol ayrımı ve ben bu yolu seçtim, içim rahat. Bu yazı sadece kendi kişisel tercihimi paylaşmak üzere yazıldı. Kimseye tavsiyede bulunuyor ya da yönlendirme yapıyor değilim. Herkesin doğrusu kendine... Hepinize kendi için en doğru kararları alarak ilerleyeceği mutlu bir hayat diliyorum :)

 

Her zaman yazdığım gibi cildim kuru ve hassas bir cilt. Özellikle kışın kuru ve soğuk havalarda iyice cansız ve nemsiz hale geliyor. Bu da demek oluyor ki erken yıpranmaya meyilli bir cildim var. Dolayısıyla kullandığım ürünlere ve cilt bakımına çok özen göstermem gerekiyor. Öyle de yapmaya gayret ediyorum. Hep duyduğum ve çok kişinin önerdiği Amway Artistry Hydra-V serisini ise elimdeki ürünlere devam ettiğim için bekletiyordum. Geçenlerde kullanmaya başladım.  Amway gerçekten çok kaliteli bir marka, bilenler bilir. Ben de bu zamana kadar farklı ürünlerini kullanmış ve memnun kalmıştım. Şimdi sıra cilt bakım ürünlerine geldi. Hydra-V Serisinin vaadi daha yumuşak, daha pürüzsüz, daha esnek bir cilt. Elimdeki serinin elemanları ise şöyle: