Psikiyatri Hakkında

Günümüzde zorlaşan hayat koşulları hepimizi fazlasıyla yoruyor. İş güç, ev hayatı, ebeveynlik, sosyalleşme kaygısı derken zaten koşturmacanın içindeyiz. Bazen de bunlar yetmezmiş gibi daha fazlasını istiyoruz, mükemmeliyetçi davranıyoruz ve yorgun bedenlerden sonra ruhlar da yoruluyor. 


Hayat kötü sürprizleri de beraberinde getiriyor çoğu zaman; ayrılıklar, kayıplar, haksızlıklar derken insan kendini en dipte buluveriyor. Fiziksel hastalıkları kabullenip tedavisi için hemen doktora gittiğimiz gibi ruhsal sorunları kabullenemiyoruz ne yazık ki... Oysa ki psikiyatri de tıbbın bir parçası. Herkes hayatın her anında güçlü olamayabilir, her zorluğu kaldıramayabilir. Kiminin gülüp geçtiği olayda bir başkasının hayatı alt üst olabilir. Kendi kendimize altından kalkamayacağımız durumda kalırsak yapacağımız şey psikiyatrik tedaviye başvurmak, gerekli durumda ilaç kullanmak olmalı. Kimi zaman ne kadar kırpalandığımızı ve yardıma ihtiyaç duyduğumuzu anlamak bile uzun bir zaman alıyor. Sonrasında da "psikiyatriste gittiğimi duyan ne düşünür" "acaba ilaçlar bağımlılık yapar mı?" gibi gereksiz düşünceler tedaviye başlamamızı engelleyebilir. 


Peki bu yazıyı neden yazdım? Son zamanlarda etrafımda profesyonel yardım alan ve "bunu neden daha önce yapmadım" diyen yakınlarım oldu. Kendi kendime düşündüm ve eğer bende böyle bir durumda kalırsam (umarım olmaz) vakit kaybetmeden uzman yardımı alırım dedim. 

Eğer kendi kendinize halledemediğiniz sorunlarınız, altından kalkamadığınız, çözemediğiniz sorunlarınız varsa psikiyatristen yardım almaktan lütfen çekinmeyin. Psikiyatri bölümü olan pek çok hastane var, iyi referanslarını duyduğum Memorial da bunlardan biri. Dileğimiz hiçbirimizin bu tip bir ihtiyacı olmaması tabi, ancak hayat bu ne getireceği, ne götüreceği belli olmuyor. Hepinize sağlıklı günler dilerim, sevgilerimle...





Hiç yorum yok

Yorumlarınızı benimle paylaşmak ister misiniz?

Blogger tarafından desteklenmektedir.