Velayet Hakkı ve Velayet Davası


Aile Mahkemesi boşanma veya ayrılığa karar verirken, eşlerin 18 yaşın altında çocuğu varsa Hakim; anne ve babayı dinledikten ve gerekli uzman, pedagog, psikolog, çocuk gelişimcisi veya sosyal hizmet uzmanlarının raporlarını aldıktan sonra ve çocuk kendini ifade edebilme yetisine sahipse, idrak çağında ise çocuğu da dinleyerek velayet hakkındaki kararını oluşturur.  
Velayet davalarına ilişkin genel yasal düzenleme “Çocuklar Bakımından Ana ve Babanın Hakları” başlıklı Türk Medeni Kanunu’nun 182. ve 183. MaddelerindeVelayet Hakkı ise Türk Medeni Kanunu’nun 335-352. maddeleri arasında düzenlenmiştir. 
Velayet davası ve velayetin değiştirilmesi davası 18 yaşın altındaki çocukların velayet haklarının ve velayet hakkı verilmeyen anne veya baba ile çocuğun kişisel ilişkisinin ne şekilde düzenleneceğine karar verilen kamu düzenine dair bir aile hukuku davasıdır. 

Türk Medeni Kanunu’na göre velayet hakkı nedir, neleri kapsar? 
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 335 ve devamı maddelerine göre velayet; ergin olmayan küçük çocukların bakım, eğitim, öğrenim ve korunması ile çocukların temsil yetkisini kapsar. 
Anne ve babanın boşanması durumunda velayet hakkının düzenlenmesindeki amaç, çocuğun, şimdiki ve özellikle ileriye dönük menfaatlerinin en iyi şekilde korunmasıdır.  Dolayısıyla velayetin düzenlenmesinin temelinde, çocuğun üstün yararını belirlemek ve korumak ile geleceğini güvence altına almak vardır. 

Velayetin düzenlenmesinde hangi hususlar dikkate alınır? 
  • Çocuğun üstün yararı gözetilir. 
  • Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişiminin olası tehlikelerden uzak tutulması hedeflenir. 
  • Velayetin düzenlenmesinde en önemli kıstas çocuğun yaşıdır. Burada çocuğun, özellikle annenin bakım ve şefkatine muhtaç yaşta olup olmayışı ve çocuğun idrak çağında olup olmadığı önemlidir. 
  • 0-3 yaş grubunda olan bebek ve çocuklar anne bakım ve şefkatine muhtaçtır ve genel olarak anneye verilirler. 
  • 3 – 6 yaş grubunda olan çocukların anne ile kalması daha uygun görülebilir. 
  • 6 – 12 yaş arası çocukların velayetinde ebeveynin çocuğun sorumluluklarını alabilecek durumda olma önemlidir. 
  • 12 yaşından büyük çocukların veya idrak çağında olanların hangi ebeveynin yanında kalmak istediği sorulur. 
  • Anne ve babanın yaşam şekillerine dair maddi, manevi her durum ayrıntılı olarak araştırılır. 
Önemle belirtmek gerekir ki; velayet hakkının düzenlenmesinde ne çocuğun yaşına ilişkin ne de anne ve babanın sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin kesin kurallar yoktur. Mahkeme her somut olayı ve davayı ayrı ayrı kendi dinamitleri ekseninde değerlendirir. Bu sebeple şu yaştaki çocuk anneye veya babaya verilir gibi kesin bir şey söylemek mümkün değildir. Burada önemli olan tek şey çocukların gelişimini olumsuz etkileyecek durum ve olaylara ilişkin ciddi ve inandırıcı delillerin bulunması ve bu durumun Mahkeme huzurunda kanıtlanmasıdır.   

Velayet davası hangi mahkemede açılır? 
Velayet davalarında görev Aile Mahkemesine ait olmakla birlikte, Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri “Aile Mahkemesi” sıfatı ile velayet davalarına bakarlar. Davanın açılacağı Aile Mahkemesi, davalının yerleşim yeri ve çocuğun oturduğu yerdeki Aile Mahkemesidir. 

Anne ve baba evli değilse velayet kimde olur? 
Ana ve baba evli değilse, çocukların velayeti anneye aittir. Ancak annenin yaşı küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmış olması gibi durumlarda Hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir. 

Velayetin değiştirilme nedenleri neler olabilir? 
Velayet, anne ve babadan herhangi birine verildiğinde diğer taraf ciddi bir sebebe dayanarak velayetin değiştirilmesi davası açabilir. Bu dava; velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden dolayı velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması, kötüye kullanması, çocuğunu ihmal etmesi gibi durumlarda çocuğun üstün menfaati doğrultusunda açılan ve kamu düzenine ilişkin davadır. 
Velayetin Mahkeme kararı ile değiştirilmesi için velayet hakkı kendinde olan tarafın velayet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek veya çocuğun zihinsel, fiziksel, sosyal ve ahlaki gelişimini olumsuz etkileyecek ve tehlikeye atacak durumların var olması gerekir.  

Çocukla kişisel ilişki tesisi kararında nelere dikkat edilir? 
  • Çocuk ile ebeveynleri arasındaki hukuki velayet ilişkisinden önce gelen esas konu, çocuk ile anne ve babası arasındaki annelik ve babalık bağıdır;  sevgi ve şefkat ilişkisidir.  Bu sebeple Hakim kişisel ilişki tesisini düzenlerken, bu ilişkinin anne ve babalık duygusunu tatmin edecek şekilde ve yine çocuğun yararını temel alan bir karar verecektir. 
  • Çocuğun sağlık, eğitim ve ahlaki gelişiminde üstün yararları  göz önünde tutulur. 
  • Velayet hakkı kendisine verilmeyen kişinin çocuğu ile kişisel ilişki kurma hakkı, vazgeçilmez ve feragat edilemez temel kişilik hakkıdır.  
  • Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmak zorundadır. 

Velayetin mahkemece kaldırılması hangi şartlarda söz konusu olabilir? 
  • Çocuğun korunmasına ilişkin önlemler yetersiz kalırsa veya bu önlemlerden sonuç alınamazsa,  
  • Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, özürlü olması, başka bir yerde bulunması gibi sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getiremezse, 
  • Anne ve baba çocuğa yeterli ilgiyi göstermiyorsa veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklıyorsa velayet mahkemece kaldırılabilir. 
Kaynak: Av. Duygu GÜNER 

Hiç yorum yok

Yorumlarınızı benimle paylaşmak ister misiniz?

Blogger tarafından desteklenmektedir.