Bebekle Hayat Nasıl Geçiyor Diye Sorarsanız :)

Çarşamba, Mart 25, 2015

Annelikte üç ayımı bitirdim. Buraya kadar okuduklarımın çok faydasını gördüm ancak yine de her hamilelik ve sonrasında her bebek kendine özgü ve tek bir reçete yok bebek büyütmek için. Okuduklarımız bazen işe yarasada, çoğu zamanda kafa karıştırıcı olabiliyor. Üç ayı bitirirken anladığım şey, anne olmak, bir bebeğe bakmak dünyanın en zor fakat en zevkli işi. Hamileliğin son zamanlarında bozulan uyku düzenim bebekle daha da fena oldu. Geceleri 2-3 defa uyanıp emziriyorum, alt değiştiriyorum. Bunlardan sonra gaz çıkarma var ki o safhayı atlarsam 10 dakika sonra kusarak uyanıyor. Dolayısıyla her bir kalkış 45 dakika bir saat kadar sürüyor. Geriye kalanı da tilki uykusu, kulağım yine bebekte oluyor. Gündüzleri de artık ilk zamanlardaki gibi uyuyarak geçirmiyor. Hatta tüm gün boyunca uyuduğu süre 2 saati ancak buluyor. Yavaş yavaş uyku düzeni oluşturmaya çalışıyorum ama onun en sevdiği şey emerken uyumak ve mümkünse öylece kalmak :) Yatırdığım anda uyanıyor. Bu kadar emmeye karşın kilo alımı orta şeker. Son kontrolde 5320 gr geldi doktor fena değil dedi. Bu arada uyku işinin peşini bırakmıyorum. Hiç değilse öğlen uykusu uyusun diye her gün 12-13 gibi yatırıp uyutmaya çalışıyorum. Bazen dalıp uyuyor bazen de yarım saat boşuna uğraşıp sonunda kalkıyoruz. 

Artık agu demeye, sesler çıkarmaya, onunla konuşunca ses çıkararak cevap vermeye başladı. Son günlerin modası ise ağzında tükürükten kocaman baloncuklar ve bol bol salya. Buradaki sıkıntı ise bazen salyayı yutamayıp tıkanıyor nefes alamıyor, o zaman apar topar çevirip sırtına vuruyorum filan. Her seferinde acaip korkuyorum. Neyse ki geçiyor. Artık gülerken kahkaha atar gibi sesler çıkarıyor ve babasını görünce en cilveli numaralarına başlıyor. Eline aldığı şeyleri tutabiliyor. Odada yalnız bırakırsak resmen protesto ediyor ve ağlayarak bizi çağırıyor. Daha fazla kucakta, daha fazla memede ve daha az uykuda kalıyor. Bu da bana yorgunluk olarak dönüyor. Ama tabi sonra bir gülümsedi mi insanın içi pır pır ediyor :) 



Tüm bunların dışında en çok canımı sıkan ise Öykü nün çok kuru bir cildi olması. Yüzünde ve vücudunda kızarıklıklar oluşuyor ve cildi pul pul dökülüyor. Doktorun tavsiyesiyle Bioderm ABC derm kullanıyoruz ama iyileşme olmadı. Bir de Mustela konak önleyici köpük şampuan ve Mustelanın yüz kremini aldık. Sürünce düzelir gibi oluyor ama sonra yine sert pul pul oluyor ve kaşıdıkça yırtıyor :( Henüz yeni başladık Mustela dan ümitliyim inşallah iyi gelecek. Kafayı çok taktım ama doktorun dediğinden başka ne yapılabilir bilmiyorum, adam ne dediyse aldık ne dediyse yaptık hala kıpkırmızı ve pul pul bir yüz...Neyse Allah başka dert vermesin diyelim. Günler genelde evde geçiyor ve ben eskiden vakit ayırdığım hiç bir şeyi yapamıyorum.  Bizde durumlar böyle, paylaşacak bir yemek tarifim, seyahatim ya da herhangi bir dıy çalışmam yok gördüğünüz gibi :) Önümüzdeki günler ne getirecek bakalım. Şimdilik hoşçakalın, hepinizi öpüyorum :)


Üç Aylık Öykü'm ♥

Pazar, Mart 15, 2015
Dün Öykütoşum üç ayını bitirdi. (Maşallah) Bense hala ona bakıp anne olduğuma, onun benim kızım olduğuna, artık anne olduğuma inanamıyorum. Ne güzel bir duyguymuş meğer, bitmeyen, her gün katlanarak giden bir mutluluk...


Son zamanların değişiklikleri salya ve ağızdan baloncuk yapılarak çıkarılan tükürük. Bir de sesli gülmeye ve arada hafif çığlıklar atmaya başladı. Agu demeye başlayınca kendi adımı öğretmek için arada Ebru Ebru diyorum ve oda Ebru ya benzer bişey diyor ya da bana öyle geliyor :) Yani azmettim baba veya dededen  önce Ebru dedirteceğim ona :))) Onun dışında gündüz uykuları iyice azaldı ve hatta azalarak bitti :) Şimdi son bir haftadır taş çatlasa günde bir-iki saat gündüz uykusu var. Geceleri ise 3-5 nöbetleri dışında uyuyor. Geçen ayki kontrolde alt sınırın biraz üstünde çıktı kilo artışı. Günde 22 gram almış. Zaten öyle tombik bi bebek değil. Ama habire emiyor, bakalım bu ay ne çıkacak. Yeni yeni ellerini ağzına almaya başladı şapır şupur yalıyor bazen sesi başka odadan duyuluyor:) En çok kafama takılan ise yüzündeki kızarıklıklar ve pul pul döküntüler. Bakalım inşallah bu da geçer. 

Hafta içi genelde evde geçiyor hafta sonu ise Serhanla beraber çıkıyoruz. Bebekle çıkmak ise başlı başına bir organizasyon. Eskiden ahkam keserdim, ben bebeğe değil o bana ayak uyduracak, bebek var diye sosyal hayattan vazgeçmem, doğsun da hemen seyahate gidelim yok öyle yok böyle...Lakin öyle olmuyormuş, en azından bir süre daha böyle gidecek gibi görünüyor. Öyküyle bir yürüyüşe çıkmak bile başlı başına olay. Üstünü giydir, ne giyecek kaç kat giyecek karar ver, kendin emzirmeye uygun bişeyler giy, bebek çantasını hazırla, bezi, pamuğu, emziği, yedek elbiseleri toparla derken bazen daha çıkmadan yoruluyorum. Ama alışıyoruz yavaş yavaş. Alıştıkça da hazırlanma süresi ve telaşı azalıyor. İşte biz, böyle bir hazırlıktan sonra dışarı çıkmayı başarabilmiş halimiz:



Bebeği olanlara bol sabır diliyorum, böyle böyle büyütüceğiz Allahın izniyle. İsteyen herkese nasip olsun hayırlısıyla. Ben şimdi gidip alt değiştireceğim, gelen sesler onu gösteriyor :)) Herkese güzel pazarlar  diliyorum hoşçakalın :)



Bir Pazar Sofrası

Çarşamba, Mart 11, 2015




Hafta sonuna daha çok var diye düşünürken, aklıma uzun ve ailecek yapılan kahvaltılar düşmüşken geçen haftanın sofrasını paylaşayım dedim. Hayatta aileden daha değerli bir şey yok, birkaç tane de gerçek dost, gerisi yalan...Herkese ailesiyle ve sevdikleriyle geçireceği uzun, keyifli bol güneşli günler diliyorum hoşçakalınnn :)



Rengarenk Baharlıklar/Spring Wishlist

Salı, Mart 10, 2015
Bahar güneşi içimizi ısıtmaya başlayınca alışveriş aşkım da kabarmaya başladı. İşte yeni sezon için beğendiklerimden bir kaç tanesi. Ağırlıklı olarak önden düğmeli giysemde elbiselerden kendimi alamıyorum bu da onlardan biri.


Bu takıma da bayıldım




Gömleğin yakasının ve ön tarafının güzelliğine bakar mısınız?


Hem pembe hem kalpli, tam kız annesi için değil mi sizce de :)














Nasıl, sizde beğendiniz mi bu yeni cicileri :)


Sırtı Bantlı Elbise

Pazartesi, Mart 09, 2015
Havalar ısınmaya başladı artık baharlıklara geçebiliriz. Diyorum ama yine de mart ayına hiç güven olmaz. Bugün Ankara 18 derece ama cumartesi kar yağışı görünüyor :) Bu nasıl memleket arkadaş? Neyse moral bozmayalım biz baharlıkları hazır edelim mart ta olmazsa nisan ayında giyeriz :)




Son olarak havalar nasıl olursa olsun sizin havanız iyi olsun diyelim :) Şimdilik hoşçakalın...

Neon Sarı Ceket

Perşembe, Mart 05, 2015

Neon renklere mesafeli oluşumdan dolayı bu zamana kadar hiç bu renk bir şey sipariş etmemiştim. Ama hep siyah hep gri derken hadi bir cesaret bu cekette böyle olsun dedim. İyi ki öyle istemişim. Hepimiz çok beğendik. Modeli zaten güzel ama rengi bu renk olmasaymış bu kadar beğeneceğimden emin değilim. Neon Sarı Ceket: Sheinside 

Siyah Uzun Tunik

Salı, Mart 03, 2015
Hamileliğimden itibaren pantolonların yerini taytlar aldı o yüzden uzun gömlek-tunik türü şeylerde dolabımda çoğaldı. Eee hamilelik bitti hala mı tunik-tayt derseniz, bu seferde kilolardan dolayı derim :) Tek sebep o değil tabi emzirme döneminde her şeyi giyemiyor insan. Önden düğmeli olması şart. O yüzden gömlekler kurtarıcı oluyor. Bu da öyle bir parça. Uzun tunik: Sheinside 

Sheinside da kargo ücretsiz ve ürünler gerçekten sitedeki fotoğraflarda göründüğü gibi geliyor, tekrar hatırlatnak istedim. Ben yine fazla yazamıyorum, zira ana kucağının içinde kıpır kıpır oynaşıp ağlamaya hazırlanan bir Öykütoş var karşımda :) Onun için size iyi günler bana evde iyi mesailer, şimdilik hoşçakalın :)



Pembe Düşler

Pazartesi, Mart 02, 2015




Güneşli, güzel mutlu bir hafta diliyorum :)


Blogger tarafından desteklenmektedir.